29 Mayıs 2010 Cumartesi

Finals?I have more serious problems, i'll deal with them next year,i promise

I want Yes or No, a clear answer.I know i can handle a "No" or a "rejection", i'd cut out every hope and i'd try to adjust myself to that situation, but if there's an uncertainty going on, that's what drives me totally MAD!!!


Last fm de son bir haftalık top tracklerimi yazıyorum sırayla
Adele-Chasing Pavements
Placebo-Holocaust
Placebo-Twenty Years
Placebo-You Don't Care About Us !
Faultline/Chris Martin-Where Is My Boy !
Placebo-This Picture
Placebo-The Bitter End
IAMX-Spit It Out !
Placebo-Black-Eyed
Blink 182-I Miss You !!! noluyoo
La Roux-Tigerlily
Babyshambles-Fuck Forever
Placebo-Taste In Men
Placebo-Slave To The Wage
The Boys Next Doors-Shivers

Tigerlily ve Fuck Forever ı depresyondan kurtulma girişimiyle mi dinledim hatırlamıyorum, ama çok işe yaramamış olacak ki diğer jiletle girişmeliklere göre daha az dinlemişim.Bir de neymiş, Placebo'yu dinlicek zaman varmış dinlemicek zaman varmış.Iamx'e fazla bulaşmama nedenlerimde var tabi, hem Chris'e hem de the one a uzak olma durumunu aynı anda kaldırabilir miyim, bilmiyorum çünkü.

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Hello there, the angel from my nightmare

Last days of the 1st year.We decided that we're wasting our youth in this city, and that we'll try to take ÖSS again for İstanbul or keep our points up and switch to İstanbul Üni, hiring a home in Taksim and finally having some fun.I thought about this before too, but i couldn't find a proper excuse to tell dad etc.Now i found it;Lecturers hate me, and they won't let me graduate ;) I think this is serious enough.

And i want to point out something pretty funny, there are people who look different than the majority, but in their own groups, they all look the same, so it's not really different now, to dye your hair blonde and cut it short like a boy, and wearing that certain glasses.Do it because you want to do it or anything, but doing it to be different or to feel superior to those who don't do it, doesn't work in this case, you just look funny.We found a name for this group;Novelcan, it is derived from Nouvelle Vague, a band which all this kind of people feel like they have to like it and to tell the truth, it sucks.

23 Mayıs 2010 Pazar

This Picture

Senenin başından beri yaptıklarımı düşündüğümde sadece İstanbul'a gittiğimde düşünmeye değer şeyler yaşadığımı farkettim.Cidden bu yıla kadar ailemle 1-2 kere gittiğimde anlamamıştım büyüsünü, asıl güzelliğini..Chris'i gördüm bi kere ben orda ya, bu az bişe değil, hatta ölmeden önce yapmak istediklerim diye bir liste çıkarsam ilk 5e kesinlikle girerdi.

Nisanda gittiğimizde kalabalıktık ve kalcak yerimizde vardı, bu sefer Gizem'le ne götümüze güvendik anlamıyorum ama sadece 2 kişi gittik ve kalcak yerde yoktu.Cuma öğlen bineriz, akşam ordayız, Robots'a girip 2 gibi ordan çıkarız sonra sabah ilk otobüs saatine kadar da(8 idi) Machine, WTF, Peyote üçlüsünde döneriz diye düşündük.

Taksim'e gelir gelmez hemen Burger'a girip üstümüzü değiştirdik, sonra Damla ve Anıl geldi, Ghetto'ya girene kadar onlarla görüştük.Ghetto'ya girmeden önce mekanda bir sürü lezbiyen olur diye düşünüyorduk, IAMX'te bile o kadar varsa Robots'ta tek straigth biz oluruz diye düşündük :P Erken gitmişiz biraz, bizde mekana bir göz atalım dedik, 3-4 katlıydı sanırım ve ben çok beğendim, tavanda çok güzel resimler vardı, incelemeye pek vaktim olmadı.Terasa çıkıp 1-2 fag yaktım.Aşağı indikten biraz sonra alt grup çıktı:Bon Mod, beğendik, hoştu, ben male figure'ün ayakkabılarına bittim, hatta bir de resmini çektik.Terasta Gizem'leyken aslında Sue ve Dee'ye ne kadar gıcık olduğumuzdan bahsettik, ikisininde dünyada en çok sevdiğim 2 adamı (Noel Fielding ve Chris Corner) kafalamış olmalarının getirdiği kıskançlık gıcık olmamın tek nedeni değil tabi, hakettiklerinden fazla şanslı olduklarını düşünüyorum Sue&Dee yerine herangi başka bir (belki daha iyi)ingiliz kız olabilirdi, şarkıları söylemek yerine çoğu zaman şarkılarda konuşuyorlar, Dee çığlık atıyor, Sue konuşuyor, genelde şarkılar bu şekilde oluşmuş.Yine de dinlemekten zevk aldığım şarkılar ama, Chris sağolsun sadece onların ses değil tabi şarkı arkada gayet catchy olan müzikte var, son single ları wake up için aynı şeyi söyleyemicem ama nedeni de belli aslında..Neyse artık Robotların zamanı geldi, çıktılar sahneye Gizem'le en öndeyiz.Cidden çok komik bi konserdi, gülmediğimiz hiçbir anı hatırlamıyorum nerdeyse.Tam önümüzde olan Dee'nin ne pis bi karı olduğunu görmüş olduk ve Noel'a hayret ettik, yaptıklarından bahsetmek gerekirse, konser sırasında ayakkabılarını çıkardı, olur dedik yorulmuştur, yetmedi çoraplarını da çıkardı, onu yapmasaydı bence, cidden çirkin ayakları var, yarısı çıkmış siyah ojeler vs., bizde konser sırasında başka işimiz yokmuş gibi önümüzde olan Dee'yi incelediğimiz için çorapları çıkarınca bacağındaki kılları farkedip, bunun hakkında konuştuk biraz, sonra da bıyıkları hakkında derken artık Dee'ye iyice uyuz olmuşken keşke bizim tarafımıza gayet sevimli, insansı ve Dee'den bin kat daha güzel olan Sue düşseydi diye düşündük.Sue'ya gıcık olmak için daha çok nedenim varken ve öncesinde öyleyken "gerçek hayatta" Sue'yu daha çok sevdim, gerçekten çok güzel bi kadın, bileğindeki "corner" dövmesine bakıp iç geçirmedim değil hani, ama olmuş bitmiş o olay.
En zevkli şarkı Arguments ti bence, en sonda onu çaldılar zaten sahneye 15 kişiyi toplayıp, Dee ile eğildiği sırada böyle karşılıklı "ı'm hating you lately" dedik, cuk oturdu, zaten facebookta da gıcık etmişti beni.Sapık Ahmet abi, Adam Mike, vs daha bahsedilcek değişik insanlar var aslında ama Robots paragrafına yeter bu kadar diye düşünüyorum.

Ghetto'dan çıkıp sabah 7ye kadar vakit öldürme zamanı geldiğinde ben aslında biraz yorulmuştum, pek dans edesimde yoktu, 2 saattir zıp zıp moddaydım zaten.
Bir şekilde oyalandık sabah 7ye kadar, çok güzel oyalandık bence, hatta şunu farkettik biz İstanbul'a farkında olmadan Robots'u görmeye değil, Ghetto'dan çıkınca sabah 7ye kadar oyalanmaya gelmişiz.Sabah yolda hiçbir şekilde bi devamı olmıcak şeyleri düşündüğümde kendime söylediğim tek şey; at least now i know that someone as similar, perfect as i pictured, formed in my mind do exist.


that's the end and that's the start of it
that's the whole and that's the part of it
that's the high and that's the heart of it
that's the long and that's the short of it
that's the best and that's the test in it
that's the doubt the doubt, the trust in it
that's the sight and that's the sound of it
that's the gift and that's the trick in it

15 Mayıs 2010 Cumartesi

fakfakitofikit

hi,
fuck it up fuck it up fuck fuck fuck fuck fuck, aaaaaaaaaaaaaaallll the way in fakidap fukitap fak fikito.
vomit
and i was born,
i keep fuckin it up and vomiting.

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Kisli

15 gündür birşey yazmadım, hayatım hakkındaki yoğun ilgi nedeniyle ! bu 15 gün içinde neler yaşadığımı sınava çalışmaktan bir kaçış yolu olarak yazmak istedim.

İstanbul'a kuzenimin düğününe gitmeden önce 2 günlüğüne İzmir'e gittim.Ankara'da uzun süre kalıp İzmir'e gitmek garip birşey, otobüsler, caddeler, insanlar hepsi daha bi güzel, daha bi sevilesi, hava da harikaydı şansıma.
2 günümü de annemle geçirdim, kimseyle buluşma fırsatım olmadı.Eve gitmiş gibi hissetmedim ama, Ankara'ya gelince de eve gelmiş gibi hissetmiyorum, evsiz evsiz geziyorum.Ne Ankara'ya ne de İzmir'e ait olduğumu düşünüyorum, bunu da daha üstün bir yere ait olduğumu vurgulamak için söylemedim, belki de hepimizin tahmin edebileceği bi memleketteki bir köye aitim, bakıcaz, geze geze bulunca farkederim diye umuyorum.
Annem evin içinde bana çok karışan ya da çok rahatsızlık veren biri olmamasına rağmen yine de uzun süre aynı evde yaşayamayacağımızı farkettim, ve üzüldüm, kendi adıma değil de onun adına, o yüzden yazın 3 ay İzmir'de ne yapıcam bilmiyorum, büyük ihtimalle bir yerde çalışıcam, ama yazlık ortamları çok sevmediğim için bunun bi otelde vs. olcağını sanmıyorum, Alsancak ya da Bornova dışında başka bir yerde de çalışmak istemiyorum ve mümkünse gece çalışmak istiyorum, bakalım...
İzmir'den İstanbul'a geçtim, çok sevdiğim bazı insanlarla rahatsız ortamlarda bulundum.Bütün ailem (baba tarafı) ordaydı.Sinir olduğum kişiler olduğunu söylemem lazım, bazı kişiler aracılığıyla da nasıl sahte bi hayat sürerek mutlu gibi davranılabileceğini gördüm, ilerde bigün bütün düşüncelerimin, kriterlerimin ve seçimlerimin beni hiçbir yere götürmedğine kanaat getirirsem, önümde çok güzel rol modelleri var.
Ben geldikten birgün sonra babamlar da geldi, bütün yıl durup durupta gelebilceği en uygunsuz zamanda gelmeyi tercih ettiği için kendisini tebrik ediyorum.Profestival'in olduğu ve bir sonraki hafta 4 tane vizemin olduğu hafta.Dersten çıkıp akşama kadar ders çalışıp akşam da feste gitmeyi planlerken ikisinin arasına bir de babamı görmeye gitme girdi.Plandan Profestival'i atmaktansa ders çalışmayı atmak daha çok işime geldi, ve bütün hafta boyunca 1-2 saat dışında hiç çalışmadım.
Pre-Profestival dönemim de bu şekilde geçmiş oldu.